BERAT
Anam anlatırdı . Kadı birini yargılıyormuş birgün. Ağza tepsetmekten(Küfretmek) suçlanıyormuş sanık. Kalabalığı, korumaları yararak bir adam dalmış telaşla kadının odasına. Nefes nefeseymiş. Kadı kükremiş “Atın şu kendini bilmez destursuz densizi dışarı” diye talimat vermiş görevlilere. Adam yalvarmış “Etmeyin eylemeyin kadı efendi”demiş. “Babam öldü cenazesi kalkıyor lutfen dinleyin beni” diye yalvarmış.
Babam öldü deyince kadının kalbi yumuşamış “Peki söyle bakalım ne derdin var?” demiş. Adam derin bir nefes alarak rahatlamış. “Kadı efendi iş çok acil. Babam öldü, cenazesi yeni geçti kapınızın önünden. Babam ölünce üvey anam dul kaldı. O çok güzel bir kadın. Talibi çok olur. Onunla ben evlenmek istiyorum . Nikah düşer mi “diye sormaya geldim demiş.
Ağza tepsetmekten yargılanan, ona buna “Senin ağzını si…im” dediği iddia edilen sanık, babası ölen ve arkasında kadının karşısında dikilip duran adama yarım ağız geri dönerek ve kadıya da hiç aldırmayarak “Şimdi senin ağzını si…im ulan “diye hınçla çıkışmış.
Salon kıkırdaşmış, kadı efendi “Susun” diye kükremiş. Sonra da ağza küfretmekten yargılanan sanığa “Oğlum sen hep böyle ağızları mı si…sin” demiş. Adam da “He kadı efendi” demiş. İşte ben hep böyle ağızlara küfrederim diye cevap verince kadı efendi “Berat” demiş yüksek sesle.
Osman Gökçe
Bir yanıt yazın