KIRMIZI IŞIKTAKİLER-İKİ-
KIRMIZI IŞIKTAKİLER-II-
Kimi çarşaflı
Kimi şalvarlı
Kimisi
Yaz kış sırtında aynı giysi
Yarıya kadar açık başında
Eskimiş bir başörtüsü
Düştü düşecek
İnce soluk uzunca bir entari
Üflesen açılacak
Sıcakta yanacak
Soğukta donacak
Bir bez torba asılı boynunda
İçinde çöp boyunlu bir bebek
Yani gelecek
Yani geleceğimiz
Büyüyecek
Duran her arabanın
Camına eğiliyorlar kırmızı ışıkta
Onları yol üstü dilberlerinden sananlar da var
Ellerini oralarına buralarına uzatanlar
Üç beş kuruş verip
Vicdanlarını rahatlatanlar
Yoksulluklarına yananlar
Ya da yanıp yanıp aydınlatamayanlar da
İnsanlar var
İnsanlık yok
Onların dünyaları karanlık
Yaşamları karışık
Nereye dönseler
Karşılarında kırmızı ışık
Geçilmez
Sığınmacıdırlar
Savaş kaçkınıdırlar
Yurttaşlarımdırlar
Dilenciliğe muhtaç bırakılmış
Arap Kürt Türk Türkmen
Ya da bir başkası
Yani insandırlar
Suriyeli Iraklı Afganlı
Hıristiyan Müslüman Yahudi
Ya da bir başkası
Yani insandırlar
Uygar çağın tanrıları
İkide bir hiddetleniyorlar
Yeri göğü birbirine katıyorlar
Kullarının kimi vurgun
Kimi sürgün
Kimi ölü
Kimisi de diri ölü
Yani insandırlar
Kırmızı ışıkta dilenci
Otoyollarda hayat kadını
Baraka evlerinde hizmetçi
Yersiz yurtsuz
Ekmeksiz susuz
Beyaz ya da zenci
Yani insandırlar
Uygar çağın tanrıları
Eğilmiş önlerinde
Safa durmuş
Sadık kulları
Kimi diz çökmüş
Kimi açmış ellerini
Kimileri de keselerini
Hepsi birden bir ağızdan
Padişahım sen çok yaşa diyorlar
Yaşayacaklar
Biri gidip diğeri gelecek
Sen değişmeden ey insan
Tanrılar değişmeyecek
Osman Gökçe
21.01.2019
Bir yanıt yazın