DAVA ARKADAŞLARI
DAVA ARKADAŞLARI
I
Ben dava arkadaşlarımı çok sevdim
Cinsiyetine milliyetine
Diline diyanetine
Beyazı karası sarısı
Teninin rengine hiç bakmadım
İnsan dedim
Yalnızca insan
Örneğin Babeuf
Faransız’dı
François-Noel Babeuf
Gracchus Babeuf
Oof Babeuf of
Bir çiftçinin çocuğuydun
Davaların en güzeli özgürlük davası
Eşitlik doğanın ilk ilkesi dediydin
Böylece çıktıydın yola
Umutla
İnançla
Yoksulluk düşmanı
Yoksullar yandaşıydın
Herkes eşit doğar eşit yaşayacaktı
Eşitlerin Cumhuriyeti kurulacaktı
İzin verirler mi hiç
Yapıştılar yakana
Bir sürü hükümran asalak
Bir sürü piç
Dönmedin davandan
İnkâra sığınmadın
Meydan okudun merhamete
Erdemli bir uykunun koynuna
27 Mayıs 1797’de
Otuz yedisinde idamla girdin
Başını eğmeden
Senden sonra
Neredeyse koca iki yüzyıl geçti
Kural değişmedi
Bir hayalim var diye yola çıkan
Teni karaların özgürlüğünü
Eşitliğini savunan
Bir teni kara dava adamını
Bir teni kara kadına
Hançerlettiler
Martin Luther King
Hançere canını vermedi
Ama karşıtları kararlıydı
4 Nisan 1968’de otuz dokuzunda
Yaklaşık senin yaşında
Bir kurşunla aldılar canını
Ben eşitlik
Ben özgürlük
Yoldaşınızım sizlerin
Yürüyorum sabaha
Yollar çok çetin
Yollar çok çıtırık
Varamadım menzile daha
II
Ben dava arkadaşlarımı çok sevdim
Özümden derinden
Hiç birisini ayırmadım diğerinden
O biri hariç
Onlar ki
Can pazarında
Canları canımda
Bir can gibi duranlardır
Yüreklerine halk ışığı vuranlardır
Açlık
Ekmek
Ve
Emek savaşçılarıdır
Onlar ki örneğin
Sekiz saatlik işgünü uğruna
Dört yiğit işçi 1886’da
Silahlar dayanınca bağırlarına
Canlarına acımadılar
Cani olduğumuz için değil
Emekçi olduğumuz için asılacağız dediler
Dünyanın en büyük soykırımını yapan
Yerlileri yaban hayvanları gibi avlayan
Yine de
Ben adilim
Ben uygarım masalını okuyan Amerika’da
İpte sallandılar
Sonra 1 Mayıs doğdu
Onlar ki
Taksim Meydanı’nda
Otuz yedi candılar
1 Mayıs 1977’de
Karanlık eller tarafından kurşunlandılar
Bedenleri toprağa yaslandı
Ruhları gönüllere kayıtlandı
Onlar binlerce
Onlar milyonlarca idiler
Silahlar onlar için icat edildi
Hapishaneler onlar için yapıldı
Dayandılar
Ben açlık
Ben ekmek
Ben emeğim
Yürüyorum
Ayaklarım yalın
Topuklarım yarık
Yaralı bereli akan kan içinde
Yoldayım daha
Çok var sabaha
III
Ben halkım
Eşitlik
Özgürlük
Emek ve ekmeğim
Demokrasi
Ve de insanlığın bütün özlemleri
Bütün beklentisi
Bütün umutlarının toplamıyım
Kavgamız halkın kavgasıdır
Örneğin Şeyh Bedrettin olduk
Ülkenin toprakları mülkümdür diyenlere
Ülkenin mülkü ülke halkının ortak malıdır dedik
Padişaha başkaldırdık
Asıldık çıplak bedenle Serez Çarşısı’nda
Aslı Horasan’dan
Hoylu Pir Sultan’dık
Sultanların zulmüne karşı ayaklandık
Halkın haklarını savunduk
Asıldık Sivas’ta Surdibi’nde
Nice ozan nice yazan nice bilgeydik
Bu dava halkın davası dediydik
Kimimiz sürgün yedi kimimiz kurşun
Kimimiz zindanlara girdi
Yakınmadık yılmadık
O biri
Şimdikiler gibi sözde değil eylemde
Yüksek fırından yeni çıkmış çelik yelek gibi
Ateşten gömleği giydi
O biri
Doğdu güneş gibi Anadolu’ya
Mazlum dünyaya Samsun’dan
İliklerimize kadar ısındık
İliklerimize kadar aydınlandık
O gitti eyvah
Sonra bir upuzun karanlık bastı
Soyka kalası ardılları az çıktı
Kimisi yoz
Çoğu da yobaz çıktı
Ben halkım
Dava benim davam
Davadaşlarımla yoldayım daha
Yol hâlâ uzun çetin çıtırık
Yürüyorum yalın ayak
Çok var sabaha
Osman Gökçe
13.08.2019
Bir yanıt yazın