SEÇKİ-101 RÜZGAR SAATLERİ
RÜZGAR SAATLERİ * Gel benim ruhumun gerçek sesi gel Yıllardır sönmeyen alevim, korum Gel benim ömrümün hikayesi gel Şiirim, sonsuzum, gerçeğim, zorum Gökle yerin birleştiği kavşakta Seni bulup bulup kaybediyorum. İlkin rüzgar değil sanki nefesti; Bir kez başlayınca estikçe esti… Sonra bir upuzun karanlık bastı; Sürdü hep aynı düş, hep aynı yorum Şimdi duraklarda
CENNET KIZ
Kış bastırdı, Berit Dağı’ndan beriKuşak boyu karKurtlar, kuşlar yem iyecek ararlarKayaların kovuğundaSürüler halinde serçelerEşinirler damların süyüğündeDallarda oynaşırlarKara kışa karşın yine de mutlu sayılırlarOysa Cennet’in kanadı yok, uçamazKaderinden kaçamazBir başına duluk dibine büzülmüşYapayalnızAğlardı Cennet kız Anası yok, öksüzGece gündüz çalışırBoyasız, süsssüzTassız, taraksızYüreğime Yırtıklar içindeÇobanyıldızı gibi parlardı cennet kız Bir kardeşi var, hayırsız mı hayırsızBir de babasını cin çarptıAğzı,
TANRI’YI TİCARETE ALET ETMEYİN
Peygamberi siyasete Tanrı’yı ticareteSakın alet etmeyin hilenin sonu gelirSizi de kaydederler detter-i ihaneteHer saltanat yıkılır hakikat günü gelir O.G.Sabah Gülü, S.92
SEÇKİ-103 KIZ SEVİM
Kız Sevim;Kız Sevim, beni çıldırtacaksın!Ben, uzak taşranın cahil delikanlısı,Ben, güzelleri seven insan canlısı,Yüzüme bakma öyle! … Yakacaksın! … Ne var öyle, senden bana doğru akan! .. Bahar kadar ılık, bahar kadar tâze… Şu, yüreğimin gümbürtüsü, Alnımdaki ter! .. Hoyrat saçlarım taranmış, Kılığımda bir çeki-düzen! .. Sevim! .. Sevim, yeter! .. İster misin seninle kaçalım dağlara…
GEÇMİŞİ TEMİZLEME
Bir geçmişi temizleme lâfıdır gidiyorNasıl da bir işgüzârlık nasıl da bir gayretKendi pisliği varken başka pislik didiyorOysa pislik işinde herkesten de hamarat Osman GökçeUrla, Temmuz 2014
SEVGİLİYE
Soyum sopum milliyetim gibisinDilim dinim kavmiyetim gibisinHasretine talibim ben, bu yeterUlaşılmaz ulviyetim gibisin Vuslat biter hasret kalır benimleBedenimle dimağımla tenimleVarlığını yokluğunda yaşarımZindanımı kendim ördüm elimle Osman GökçeBornova, 15.03.2014A
HIRSIZ VAR
Hırsızı bırakıp ev sahibineHesap çıkarıyor hırsız ortağıKapağı atmışlar devlet bâbınaDevleti yapmışlar soygun yatağı Osman GökçeBornova, 17 Aralık 2013
SEÇKİ 102- KARA SEVDA
Akdeniz kıyıları, portakal bahçeleri…Uzakta balıkçılar, yelken yelken üstüneSeni düşünüyorum seni, beyaz ellerinGözlerini kapıyor ıslak melteme karşı. Bir harap tekne gibi rüzgârların elinde Kayalara çarpıyor başımı hatıralar. Kumların üzerinde unuttuğum günleri Yırtık bir yelken gibi parçalıyor dalgalar. Limon çiçeklerinden daha aydınlık göğsün Körfez suları gibi kabarıp alçalıyor; Seslen bana dağların ardında kalan çocuk; Antalya’da saatler şimdi
SEVGİLİYE
Soyum sopum milliyetim gibisinDilim dinim kavmiyetim gibisinHasretine talibim ben, bu yeterUlaşılmaz ulviyetim gibisin Vuslat biter hasret kalır benimleBedenimle dimağımla tenimleVarlığını yokluğunda yaşarımZindanımı kendim ördüm elimle Osman GökçeBornova, 15.03.2014
SEVGİLİLER GÜNÜ -Tülay’a-
Günlü günsüz sevgililik ne güzel Ünlü ünsüz sevgililik ne güzelNiyet bütün gönül bağı berk iseGüllü gülsüz sevgililik ne güzel Sevgililer soyu sopu aramazDinli midir dinsiz midir soramazSevenlerin tek ölçüsü sevgidirYüreğini teraziye koyamaz Sevgililik yatlı katlı haz değilYürek söyler dillerdeki söz değilO yalnızca yaşanılır yaşlanmazTakvimi yok bahar değil güz değil Osman GökçeBornova, 14 Şubat 2014-02-15.