TARIM HAFTASI ETKİNLİKLERİ VE BİR ÖNERİ

 Prof. Dr. Osman Gökçe (E)

 İstanbul-Ayamama’da Ziraat Mekteb-i Aliyesi 10 Ocak 1846 Yılında öğretime açılmıştır. Bu günü kapsayan hafta Tarım Haftası olarak kutlanmakta ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ben de bu nedenle  aşağıda bazı düşüncelerimi açıklayacağım.

 Tarım Haftası kutlamalarının çıkışı ve özü tarımsal üretimin bilimsel ve teknik temellere dayandırılması düşüncesidir. En az bu nedenle, bu hafta etkinlerinin bilimsel ve teknik bir çerçevede yapılması güçlü bir beklentidir.

 Ancak yıllardır izlediğim Tarım Haftası Etkinliklerinin bu beklentiyi yeterince karşıladığı söylenemez. Bu görüşümü sınamak için 2007 ve 2008 yıllarının Tarım Haftası Etkinliklerini incelemeye çalıştım. Yanılmadığımı ve bu konuda  gerçek yörünge olan bilimsellik yerine, albenisinin daha çok olduğu düşünülen günlük sorunlar, günlük toplumsal ilgi alanları, siyasi yandaşlık ya da karşıtlık gerilimleri vb bağlamdaki etkinliklerin daha çok öne çıkmakta ya da çıkarılmakta olduğunu ve  böylelikle de temel sorunlar ve temel çözümlerin yeterince gündeme gelmediğini gördüm.

 Örneğin bu gün, “Ülkemiz için nasıl bir ziraat yükseköğretimi?” sorusunun yanıtı nedir, bu konuda bilimsel temele oturtulmuş bir çözümler dizgesi var mıdır? Açık ve acı gerçek şudur ki bu soruların bu gün için doyurucu yanıtları yoktur. 

 Bilimsel bulgular ve bilimsel gerekirlikler temeline oturtulamadan süreler uzatılır süreler kısaltılır, bölümler açılır bölümler kapatılır, dersler konur dersler çıkarılır vs. Birileri çıkar etkin öğretim olsun der, diğer birileri çıkar geleneksel öğretimi savunur.

 Elbette değişim olacaktır ve bu kaçınılmazdır. Ancak bu yapılanların çoğu bilimsel anlamda bir değişim değildir. Bir takım iniş çıkışlar, ileri geri gidişler gerçek bir değişimi değil, olsa olsa kararsızlık ve karmaşayı yansıtırlar. Olaya bilimsel bilgiler ve bilimsel bulgular ışığında yaklaşılması zorunluluğu açık bir gerçektir.

 Benim önerim şudur: Ziraat fakültelerinde bir “Ziraat Yükseköğretimi ve Eğitimi Anabilim Dalı” açılmalıdır.

 Ziraat-Orman ve Su Ürünleri Eğitim Konsey’i böyle bir ABD’nın yapacağı görevleri tümü iyi niyetli, özverili ve saygıdeğer çabalara karşın bu gün gereği gibi yapamamaktadır ve gelecekte de yapamayacaktır. Bu konsey ziraat ve orman fakültelerinin dekanlarından oluşur ve başkanı Üniversilerlerarası Kurul’ca atanır. Ancak, bu iş dekanların yapacağı iş değildir. Onlar bu konudaki bilimsel gerçeklikleri araştırıp saptamakla, ortaya çıkarmakla değil bunları uygulamaya geçirmekle görevli olmalı ve asıl hünerlerini de orada göstermelidirler.

 Örneğin Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi bu işi 1998’de düzenlediği 1. Ulusal Tıp Eğitimi Kongresi’nden sonra daha o yıllarda gerçekleştirmiştir. Bu gün artık tıp fakültelerinin neredeyse yarısında 21 adet Tıp Eğitimi Anabilim Dalı vardır.

 Ziraat fakültelerinde de bir Ziraat Yükseköğretimi ve Eğitimi Anabilim Dalı hemen açmalıdır. Bu anabilim dalları, ülke ve bölgesel koşullarımıza uygun çağdaş bir ziraat yükseköğretimi ve eğitimi için tüm bilimsel verileri derleyip, toparlayıp, araştırıp ortaya koyacaklar, öğrenci ve öğretim üyelerine yönelik olarak çeşitli kurslar düzenyeyecekler, öğretim ve eğitim süreçleri ile ilgili çeşitli projeler üreteceklerdir.