YANIK KOKUSU
YANIK KOKUSU Tanrının tuzağına gelmeden Selam dostlar Yanık kokusu burnunuzu delmeden Selam dostlar Çağrısız konuklar girmeden aramıza Geldi demeden sıramıza Ağlatmadan Boynu bükük bırakmadan Kötülük etmeden Sevdiklerimize sevgilerimize Selam dostlar Yine görüşelim Yine buluşalımlara Selam dostlar Osman Gökçe 16.07.2021
EVRENSEL BAYRAM
EVRENSEL BAYRAM Ben bayram isterim evrensel olsun Bayram sevincini herkes tatmalı Evrende herkese sevgi sel olsun Herkes sevincine sevinç katmalı Her ırktan her renkten her dinden olsun Her insan eşpaylı evrensel yurttaş Benden senden değil kendinden olsun Evrensel kardeşlik evrensel yoldaş Osman Gökçe 20.07.2021
ZERKA
ZERKA Damağımda sürk tadı Harbiye’den dönerdim Bağrımdan bir su akardı Serinlerdim Habib-i Neccar Dağı’ında Güzeller güzeli su perisi Daphne Yapraklar arasından bakardı Nefesim kesilir, boğulurdum Duyardım sesindeki feryadı Boğma rakısı içer Ağlardım Zahter kokulu Asi’nin başında Yani Nehr-il Maklub’ta Zerka ile dizdize otururduk Diocletian Köprüsü’nden Asi’nin altımızdan akışını izlerdik Baalbek’ten, Humus’tan, Hama’dan Samandağ’a doğru Yani
SOSYALLEŞME
SOSYALLEŞME Seçkinlerin semtinde bir sabah Bir adam Başından büyük Arkada top gibi şişmiş kırçıl bir saç topağı Göbek bir metre ilerde Yanında bir kadın Sarı sap harmanı bir baş Boyunsuz Bedenine gömülü Elbet bir de köpek Bir başka köpek Bir sokak köpeği Yaklaşıyor Adımları tek tek ve ürkek Yaranmaya çalışıyor Basıyor çığlığı Tasmalı efendi köpek
SABAHIM ÇALINDI
SABAHIM ÇALINDI Düştüm Baş aşağı dik düştüm Berk düştüm Yer yuvarlandı ayaklarımın altında Yeri yitirdim Yersiz kaldım Çok düştüm Derin düştüm Sular çekildi Okyanusyal diplere düştüm Susuz kaldım Soluksuz kaldım Düştüm Evren parçalandı başımda Kara delik kayboldu Haritasız kaldım Pusulasız kaldım Düştüm en büyük düşten Düştüm dönüşsüz düşüşten Sabahım çalındı Senden düştüm Osman Gökçe 18.06.2021
GÖKNARIN TÜRKÜSÜ
GÖKNARIN TÜRKÜSÜ Dik doruklar eşindir Bulutlar kardeşindir Birlikte yaşarsınız Kayalar sırdaşındır Başın göklere değer Dalın toprağı döver Sedir selama durmuş Önünde boyun eğer Bak şu göknar ağacı Örtük önü yamacı Düşmüş bir gurbet ele Kemalettin ne acı (1) Bencileyin dert çeker Gece gündüz ter döker Kalmış gurbet ellerde Umarsız umut eker Osman Gökçe 11.06.2021 (1)
MÜLGA
MÜLGA Doğduk toprağa Belendik topraklara Ağladık Doğdunuz Tanrı’nın lûtfuyla Kuştüyü yataklara Melekler getirdi sizi Sarıldınız ipekli kundaklara Güldünüz Sizler meleklerin nesi olursunuz Ektik biçtik harman eyledik Savurduk Sapı samanı bize kaldı Tanesi size Aç yattık aç uyandık Tanrı hazinesini açtı Âbâd etti sizi Ağzına kadar Doldurdu ambarlarınızı Sizler Tanrı’nın nesi olursunuz Vatan millet din aşkına
BİR ÇOCUK AĞLIYOR BABASINA
BİR ÇOCUK AĞLIYOR BABASINA I Sarayda saltanat Firavunlar özentisinde Firavunlara inat Bir noksansız devam ediyor Sarayın gerilerinde Eli yüzü kirli bir adam Çöp bidonlarını karıştırıyor Eli çöp bidonunda Aklı sarayda Adamın aklı çok karışık Karşı inşaatta bir işçi Ya sabır çekiyor Çakamıyor çakılacak yere Çakıyor çiviyi kendi kafatasına Ha bire ha bire Vuruyor çekici Bombalar
AY TUTULURDU
AY TUTULURDU Savurunca siyah saçlarını gecelerime Gökte yıldızlar secdeye durur, ay tutulurdu Şafak sökerken o girince düşüncelerime Aydınlığına doğardım, güneş unutulurdu Bilinen binlerce yıllık aşk hikayelerinin Aşığı böyle yakmadı Leylası, hiç birinin Değince gözlerim değdiği yere gözlerinin Göğsümde bombalar patlar, yüreğim yırtılırdı Yıldızlara karışıp sır gibi bir seher vakti O bir bilinmez aleme yıldızlar gibi
HÜZÜN PINARI
HÜZÜN PINARI Yüreğinin yükünü Kanadı kaldıramayan Yorgun kuşlar gibisin Gözü kapalı Menzilsiz yolculuklara Karanlıklarda kanat çırpan Sonu gelmez uçuşların var Boş kadehlerde Dost dolular gibisin Gönül eri meclislerinin Kapanmayan sofralarında Doyumsuz içişlerin var Azgın denizlerde Dümensiz küreksiz Çıplak bir teknede Dev dalgaların sırtına binip Korkusuzca Okyanus aşırı yüzüşlerin var Atım gücü yavaşlamış yüreğinle Tırmanıp dağın