KAYIP ÇOCUKLAR

Biz kayıp çocuklar
Kimse bilmez kaç kez kaybolduğumuzu
Kaç türlü kaybolduğumuzu
 
Doğmadan kayboluruz
Doğarken kayboluruz
Faili olmadığımız istenmeyen ilişkilerden doğar
Fail oluruz
Tuvaletlere cami avlularına atarlar bizi
Bir beze sarılı çıplak bedenlerimizi
Otobüs duraklarına tren istasyonlarına bırakırlar
Polis karakollarına düşeriz
Kayboluruz
 
Kız doğar
Çocuk anneler olur
Kayboluruz
Baş eğeriz gönlümüze
Razı oluruz kaderimize
Baş veririz töre ve namus cinayetlerine
Kayboluruz
 
Erkek doğar
Köprü altlarını mekan tutar
Sur diplerinde yatarız
Tinerciye çıkar adımız
Jilet atarız vücudumuza
Kanarız hem bilekten hem yürekten
Kayboluruz
 
Analık işkencesi çekeriz
Babalık tacizine uğrarız
Terkederiz yuva olmayan yuvalarımızı
Bir çocuk düşü
Bilmediğimiz sokaklarda ararız kurtuluşu
Kayboluruz
 
Satılırız haraç mezat
Kirli pazarlarda kirli ellerde
Sermaye yerine kullanırlar etlerimizi
Kerhanelerde yatırırlar
Artık düşümüzde bile göremeyiz genç kızlık hayallerimizi
Kayboluruz
 
Hastanelerden kaçırırlar
Kaldırımlardan kaçırırlar
Yol ortalarından kaçırırlar bizi
Parça parça bölerler bedenlerimizi
Böbreğimizi satarlar
Ciğerimizi satarlar
Yüreğimizi satarlar
Parça parça
Kayboluruz
 
Bir lokumla kandırırlar
Bir boyalı şekerle kandırırlar bizi
İnşaatlarda ırzımıza geçerler
Ormanlarda ırzımıza geçerler
Sonra da suç unsuru diye keserler boğazımızı
Parça parça parçalarlar
Kayboluruz
 
Bizler toplumun acıma duygularının doyumu için
Gazetecilik adına üretilmiş haberleriz sadece
En fazla bir gün kalırız gündemde
Kimse tutmaz bizim hesabımızı
Bizim yasımızı
Biz kimsenin kayıp hanesine yazılmayız
Kayboluruz
 
Kim bilir belki bir gün yeniden doğarız
Kaybolduğumuz yerlerde
Kaybetmemek için geride kalanları
Bir ruh gibi gelir
Vururuz değneğimizi yere
Tüm kötülükleri gömeriz yerin yedi kat derinine
Sonra da bir ruh gibi gider
Ebediyyen
Kayboluruz
 
Biz kayıp çocuklar
Kimse bilmez kaç kez kaybolduğumuzu
Kaç türlü kaybolduğumuzu
 
Osman Gökçe
Urla, 27.08.2011