Skip to content
Prof. Dr. Osman GökçeBu sayfa ulusumun, ülkemin, devletimin ve tüm insanlığın yararına olduğuna inandığım bilgilerimi, deneyimlerimi, düşüncelerimi ve duygularımı ilgilenen herkesle paylaşmak, tartışmak, geliştirmek ve böylelikle doğrularda, güzelliklerde ve iyiliklerde hep birlikte buluşarak çoğaltmak ve bütünleşmek için açılmıştır. Prof. Dr. Osman Gökçe
  • Ana Sayfa
  • Yazılar
    • Güncel
    • Anılar
    • Öyküler
    • Tarım
    • Ormancılık
    • Çevre
    • Genel
  • Yayınlar
    • Makaleler
    • Bildiriler
    • Kitaplar
  • Şiirler
    • Şiir Seçkisi
  • Ericek
  • Duyurular
  • Fotoğraflar
  • İletişim

KÖPEKÇİLİK

7 Eylül 2014 0 comments Article Güncel

Dilimizde hayvan yetiştiriciliği yapanlara hayvancı, balıkçılık yapanlara balıkçı, babasına düşkün olan çocuklara babacı, anasına düşkün olan çocuklara anacı denir. Yine dilimizde koyun yetiştiriciliğine koyunculuk, sığır yetiştiriciliğine sığırcılık, geziseverliğe gezicilik, diziseverliğe de dizicilik denir. Birazcık düşünülürse bu eklerin (cı, cu, çı, çu ve cılık,cilik,culuk, çılık, çilik, çuluk)  dilimizin çok işler eklerinden olduğu ve bu eklerle çok sayıda yeni sözcükler üretildiği görülür.

Bu bağlamda olmak üzere köpek besleyenlere ya da köpek sevenlere köpekçi, köpek yetiştiriciliğne ya da köpek besleyiciliğine de köpekçilik denilebilir. Sözlüklerde köpekçi ve köpekçilik sözcükleri bulunamadığı için bu açıklamayı daha sonraki açıklamalarımın yanlış anlaşılmaması düşüncesi ile yaptım.

Kanımca köpekçileri de iki gruba ayırmak uygun olur. Bunlardan birincisi köpek seven köpekçilerdir. İkincisi de köpeği sevmekle yetinmeyen ve bir oranda onunla birlikte yaşayamayı yeğleyen köpekçilerdir.

Bu sınıflandırmadaki birinci gruba giren insanlar köpek severler ama köpekle ortak yaşamazlar. Onlarla aynı mekanı paylaşmazlar. Bunlar çocuklarını seven ve fakat yetişkin çocukları ile bir arada yaşamayı isyemeyen anne ve babalar  gibidirler. Bu köpekçilerin köpekleri merdivenden yukarı çıkamaz, arabalarına binip kendileri ile ortak havayı soluyamaz, salonlarında ya da odalarında aynı koltuğa ya da aynı mindere oturamazlar ya da yatamazlar. Bu gruptaki insanlar köpekle aynı havuza girmezler, aynı plaja gitmezler, aynı denizde birlikte yüzmezler. Ama köpek severler. Olanakları varsa bahçeli evlerde komşularını da rahatsız etmeyecek bir biçimde köpek beslerler ve köpek severler. Olanakları yoksa insanoğlunun katlandığı birçok yoksunluklar gibi köpek yoksunluğunu da onları uzaktan sevmeyi içlerine sindirerek yaşarlar. Örneğin milyarlarca insan gemi sahibi olmayı, saray gibi havuzlu bir ev sahibi olmayı, uçak sahibi olmayı çok isterler ve fakat bunların hiç birine sahip olmadan da mutluca yaşarlar.

İkinci gruba giren köpekçiler birincilerin yukarıda açıklanan yapmadıklarını da yaparlar. Yani yaşamlarının bir bölümünü köpekle birleştirirler. Bununla da yetinmezler, köpekçiliklerini haksız bir biçimde diğer insanların yaşamlarına da sokmak isterler. Örneğin genele açık alanlarda köpekleri ile gezerler, köpeklerini insanlara ayrılmış mekanlara işetirler, sıçırırlar. Bunlardan ellerinde torba ile gezip köpeklerinin dışkılarını toplayanların sayısı parmakla bile gösterilemeyecek kadar azdır. Bunların neredeyse tamamı köpeklerini yola sıçırır arkasına bakmadan giderler, parka sıçırır arkasına bakmadan giderler, plaja sıçırır arkasına bakmadan giderler. Köpek sidiklerini ise toplamak hiç mümkün değildir. Köpeklerin işediği çimler üzerinde, kumlar üzerinde küçücük çocuklar oyun oynamak zorunda kalırlar. Bu ikinci gruptaki insanların köpeklerinin işedikleri, sıçtıkları yerlere diğer insanların çocukları ya da kendileri işeseler ya da sıçsalar nasıl karşılanırdı acaba? Bunların ellerinde köpek sidiği ve dışkısının insanınkinden daha temiz olduğuna değgin raporlar var da bizler mi bilmiyoruz?

Diğer yandan, köpekçilerin köpek sevmek gibi bir hakları var da diğer bazı insanların da köpek sevmemek ya da köpeğe uzak durmak gibi bir hakları yok mudur? Varsa, bu haklardan hangisi daha önceliklidir acaba? Örneğin yılanı sevmeyenler, sivrisineği sevmeyenler, fareyi sevmeyenler gibi köpeği sevmeyenler ya da köpeğe uzak duran insanların da köpekle yaşamamak gibi bir hakları yok mudur?

Bu ikinci grup köpekçilerin yaptığı gibi atseverler de atlarını, mandaseverler mandalarını, eşekseverler eşeklerini, koyunseverler koyunlarını, domuzseverler domuzlarını sokaklara, parklara, plajlara ve hatta alışveriş mekanlarına getirmeye kalkışırlarsa onlara ne denilebilecektir?

Sizlere, sözü bitirmeden önce ibretlik bir yasa örneği vereceğim :

23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışı ile kurulan yeni devletimizin 18.03.1924’te kabul edilen 442 Sayılı Köy Kanunu 13. Maddesi’nde köylünün yapmakla yükümlü olduğu “mecburi işleri” sıralar. Bu “mecburi işler”den birisi de kanunun 4. Bendi’nde “Evlerde odalarla ahırları bir duvarla birbirinden ayırmak” olarak açıklanır. Yani kanun köylülerin hayvanlarla aynı kapalı mekanda birlikte yatmasını, aynı havayı teneffüs etmesini yasaklamıştır. Ne yazık ki o günkü TBMM bugünkü kentli köpekçileri düşünememiştir.

Köpekçiler de dahil tüm insanları, yazının sonuna konu ile ilgili bir de şiirimi ekleyerek, herkes tarafından hergün çeşitli yerlerde görülen ve yukarıda anlatılmaya çalışılan manzaraları yalnızca görmekle yetinmeyerek düşünmeye ve değerlendirmeye  çağırıyorum :

KÖPEKNAME

Adı gerekmez bir koyda
İnsanlar var köpekler var
Her bedende ve her boyda
İnsanlar var köpekler var

Bir ot bitmemiş bağında
Çağdaş görünme çağında
Hayvansever ayağında
İnsanlar var köpekler var

Bu huyu neyin huyunda
Neye benzer ne soyunda
Köpekle koyun koyunda
İnsanlar var köpekler var

Osman Gökçe

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

  • YANIK KOKUSU
  • EVRENSEL BAYRAM
  • ZERKA
  • SOSYALLEŞME
  • SABAHIM ÇALINDI

Kategoriler

  • Anılar
  • Bildiriler
  • Çevre
  • Duyurular
  • Ericek
  • Genel
  • Güncel
  • Güncel Yazılar
  • Kitaplar
  • Makaleler
  • Ormancılık
  • Öyküler
  • Şiir Seçkisi
  • Şiirler
  • Tarım
  • Yayınlar
  • Yazılar Çevre

Copyright Prof. Dr. Osman Gökçe 2025 | Theme by ThemeinProgress | Proudly powered by WordPress