BAŞKA ZAMAN
İki eli önünde
Süklüm büklüm duruyor
Müdürün karşısında
Sıkıntıdan şapkasını buruşturuyor
Nasırlı avuçlarında
Nice beklemeden sonra çıkabilmiş huzura
Derdini anlatmaya zaman yok
Müdür meşgul
“Şimdi işim var başka zaman” diyor
Şaşardım zaten, dinleseydi kazara
Çünkü zaman dar
Zaman kıt
Vakit nakit
Ama, “Başka zaman” bol
Herkesin başına gelebilir
Yanabilirsiniz Kerem gibi
Mecnun gibi düşebilirsiniz çöllere
Nefes almak kadar özlersiniz
Buluşmayı, elele tutuşmayı
Ve sığınmayı sevgilere
“Başka zaman” der telefondaki ses
“Şimdi vaktim yok”
Doğru ya
Zaman dar
Zaman kıt
Vakit nakit
Ama,”Başka zaman” bol
Her karşılaştığınızda ayaküstü
“Beklerim, unutma
“Haydi hoşça kal şimdilik” der ayrılırsınız
Sonra, gün gelir de bunalırsınız, darlanırsınız
Sabahı bekler gibi beklersiniz uykusuz gecelerde
Bir dost sohbetini
Dost sesini ve alırsınız yanıtını
“Ahh ne kadar da isterdim
“Çok yazık, çok doluyum
“Ama unutma beklerim başka zaman
“Haydi hoşça kal şimdilik”
Öyle ya
Zaman dar
Zaman kıt
Vakit nakit
Ama, “Başka zaman” bol.
Yirmi dört saat yetmiyor günümüz insanına
Sıkışıklıktan iki dakikalık aşklar yaşıyoruz
Aşka ihanet
Birden çok hayat sokuşturuyoruz bir hayata
Hayata mihnet
Ayaküstü atıştırıyoruz
Yemek yemeye vakit yok
Deliler gibi ordan oraya koşuşturuyoruz
Durmak, dinlenmek yok
Ekim vakti dar
Dikim vakti dar
Hasat vakti dar
Sevginin adı kaldı dillerde
Sevişme vakti çok dar
Bütün zamanlar dar
Başka zaman istisna
En bol zaman “Başka zaman”
Ölemem, öyle vakitli vakitsiz
Şimdi işim var Azrail
“Başka zaman” gel
Osman Gökçe
Esendere Akardı, 2009
Bir yanıt yazın