Skip to content
Prof. Dr. Osman GökçeBu sayfa ulusumun, ülkemin, devletimin ve tüm insanlığın yararına olduğuna inandığım bilgilerimi, deneyimlerimi, düşüncelerimi ve duygularımı ilgilenen herkesle paylaşmak, tartışmak, geliştirmek ve böylelikle doğrularda, güzelliklerde ve iyiliklerde hep birlikte buluşarak çoğaltmak ve bütünleşmek için açılmıştır. Prof. Dr. Osman Gökçe
  • Ana Sayfa
  • Yazılar
    • Güncel
    • Anılar
    • Öyküler
    • Tarım
    • Ormancılık
    • Çevre
    • Genel
  • Yayınlar
    • Makaleler
    • Bildiriler
    • Kitaplar
  • Şiirler
    • Şiir Seçkisi
  • Ericek
  • Duyurular
  • Fotoğraflar
  • İletişim

DERLEME KALIP SÖZLER

29 Ocak 2020 0 comments Article Güncel

DERLEME KALIP SÖZLER

Osman Gökçe
bilim.ege@gmail.com

Dilimizdeki kalıp sözler deyim, ünlü sözler, atasözleri, dualar, beddualar, küfürler, yeminler, tekerlemeler, yakıştırma sözler, bilmeceler ve benzer sözlerden oluşur.

Kalıp sözler bir dilin bir ulusun söz yaratma gücünden doğar. Bunlar bir çok bakımdan ulusun aynalarıdırlar. Halkın düşüncelerini, yaşayışlarını, inanışlarını, zekalarını, hayallerinin enginliğini, duygularının incelik derecesini ve benzer özelliklerini yansıtırlar. İçlerinde çok güzel buluşlar, parlak nükteler, ince alaylar, tarizler ve felsefeler vardır (Ömer Asım Aksoy, Gaziantep Ağzı, Cilt 2, 1945).

Halklar sürekli yeni sözcükler ürettiği ya da türettiği gibi yeni kalıp sözler de üretirler. Bu ürünleri daha çok yazarlar, çizerler, politikacılar, halk önderleri halklaştırırlar yani toplumsallaştırırlar. Bu ürünlerin kayda geçirilmesi son derece önemlidir. Bu dar çerçeveli çalışma ile eski ve fakat henüz yaygınlaşmamış ve yerel kalmış ya da yeni üretilmiş kalıp sözlerin kayda geçirilerek halklaştırılması ve yaygınlaştırılması amacına küçük çapta da olsa bir katkıda bulunulmak istenmiştir.

a
-Aferime seğirtmek : Dolduruşa ve gösterişe göre hareket etmek.
-Ağır taşla batman döverler yeğni taşla g.. silerler : Ağırbaşlılığı övmek yeğniliği yermek için söylenir.
-Ağzı ağzına kavuşmamak : Durmadan vara yoğa gülmek.
-Ağzı cıvık : Sır tutmaz, vara yoğa konuşur.
-Ağzı göt olmak : Söylemekten yorulmak.
Ağzında yaş b.. ıslanmaz : Boşboğaz, sır tutmayan, ağzına geleni söyleyen.
-Ağzının içi yumuş dolu olmak : Geride kalanlara, diğer insanlara sürekli iş havale etmek.
-Ak göt kara göt belli olmak : İş açığa çıkınca kimin haklı olduğu belli olmak.
-Aklı bokuna karışmak : İşi karıştırmak, ne yapacağını bilememek.
-Aklı tepesinden bir karış yukarıda olmak : Aklı başında olmamak, aklı havada olmak.
-Alıcı göz : Almaya niyetli olmak.
-Aklını düşürmek : Akılsızca hareket etmek. Özellikle yaşlılar için ne dediğini , ne yaptığını bilememek.
-Allah kimsenin çocuğunu kimseye bırakmasın : Anasız çocukların çok zorluklar yaşayacağını anlatır.
-Alnının damarı çatlamak : 1) Çok çalışmak ve çok yorulmak, 2) Arı namusu bir kenara atmak, her türlü ahlaksızlığa yatkın olmak.
-Alnı sapırtma ağacına değmek : Definde mezarı kapatırken ölünün üstüne döşenen çapkı, tahta gibi şeylere sapırtmaç ağacı denir. Gömülünceye kadar kendisi ile herkesin birlikte olduğunu gören ölü yapılan töreni olağan sayarmış. Ancak mezar kapatılıp herkes giderken o da ayağa kalkıp gitmek istermiş. Ne mümkün, üstü kapalı. İşte o zaman “Eyvah ölmüşüm” dermiş.
-Analı kızlar ayıbın gizler, anasız kızlar derede kuzlar : Analar kızlarını suçlu olsalar da korur, anasız kızların başına bir iş gelse analık gizlemek bir yana herkese duyurur.
-Anam avradım olsun : Çok ağır bir yemin. “Anamla ile zina edecek kadar küçüleyim ki ben o işi yapmadım” demektir.
-Arkası önünden ağır olmak : Pasif homoseksüel iması ile hakaret etmek.
-Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık : Öyle desen olmaz böyle desen olmaz gibi ikilemi anlatır.
-Avrat tuz der herifin götü cız der : Evliliğin sorunlarını anlatmak için kullanılır.

b
-Bağrı yerde sürünmek : Yokluk yoksulluklar içinde olmak.
-Başı kabağın biri : Yoksul kel başın biri.
-Başında mıh bilemek : Çok eziyet etmek
-Bilen bilir bilmeyen bir tutam mercimek sanır : Adam tarlada kızı ile mercimek deriyor. Kızının tuvalet ihtiyacı gelmiş ve yandaki dereye inmiş. Biraz gecikmiş. Ağlayarak babasına gelmiş ve o anda karşıdan giden adamın kendisine tecavüz ettiğini söylemiş. Babası elinde orakla tecavüzcünün peşine düşmüş. Ha yetişti ha yetişecek olmuş. O sırada orada bir üçüncü adam varmış Tecavüzcü “Şu arkamdan gelen adam bir tutam mercimeğimi yoldu” diye beni öldürecek. Ne olur o adamı tut demiş. Üçüncü adam kızın babasını kucaklamış tutmuş ve “Arkadaş sen deli misin? Bir tutam mercimek için adam öldürülür mü” demiş. Kanı damarında kuruyan adam üçüncü adama sırrını verememiş ve “Bilen bilir, bilmeyen bir tutam mercimek sanır “demiş.
-Beş parmağında beş kara : İstediğini en ağır biçimde karalayanlar için kullanılır.
-Bilmediği beş vakit namaz onu da üşendiğinden kılmaz : Bilmediği şey yoktur. Bilmemezlikten geliyor.
Bir eli yağda bir eli balda olmak : Yok yoksulluk bilmeyenler için söylenir.
-Bir deliğe işemek : İki hayvandan örnek vermek istiyorum. Birincisi koyun. Çobanlar çok iyi bilirler, önde giden koyun nereye giderse arkadakiler de oraya gider. Önde giden koyun atlayayım derken bir yara düşüyorsa arkadakiler de atlamaya devam eder. Bazısı atlar, bazısı yara düşer. Ama sürünün hepsi yarı atlamaya çalışır. Çoban bunu kolay kolay önleyemez. İkincisi eşek. Önünüzde yüklü 10 eşek olsun. Eşekleri sürüp giderken küçük bir suyu geçmek gereksin. İlk eşek suyun orta yerinde durur, arka ayağını biraz açarak suya şarıl şarıl işer ve suyu geçer. İlk eşek suyu geçinceye kadar işemeyen ikinci eşek tam da birinci eşeğin işediği noktaya gelince tıpkı kendisinden önceki gibi arka ik ayağını biraz açarak başlar işemeye. Hiç şaşmadan bu iş 10 eşeğin tümü için yinelenir. İşte bazı hayvanlar için bu özelliği bilen köylü insanların bazıları için de bu benzetmeyi yapar. O insanları koyuna ya da eşeğe benzetir.
-Bir kuş da bir çalıya siğnenir(sığınır) : Yardım sevmez insanlara çalı kadar bile değilsin anlamında kullanılır.

k
-Kayseri’den kadı mı gelecek : Tembellere işini yapmayanlara yergi.
-Kendi başını bağlayamayan Hunu’ya baş bağlamaya gider : Beceriksizlerin işgüzarlığını ya da gözü açıklığını küçümsemek için söylenir.
-Köyün altında bir yalan söyledim, üstüne çıktım ben de inandım : Bu bir yergidir. Söylentilere inanılmaması gerektiğini öğütler.

m
-Mal deliye kaldı : Akıllılar kapıştı mal da deliye kaldı. Akıllı sanılanlar akılsızlık etti.

o
-Omar diyeceğini ağzının domalmasından anlamak : Ne diyeceği, ne yapacağı durumundan belli olmak.

s
-Sarımsak içli dışlı da soğan yalnız başlıdr : Sarımsak dişlerinin yan yana olması ile birlikteliği önemsiyor ve soğanın tek başlı olması ile de yalnızlığı yeriyor.

t
-Topuğu kıçına değmek : Çok iştah ve memnuniyet içinde olmak.

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

  • YANIK KOKUSU
  • EVRENSEL BAYRAM
  • ZERKA
  • SOSYALLEŞME
  • SABAHIM ÇALINDI

Kategoriler

  • Anılar
  • Bildiriler
  • Çevre
  • Duyurular
  • Ericek
  • Genel
  • Güncel
  • Güncel Yazılar
  • Kitaplar
  • Makaleler
  • Ormancılık
  • Öyküler
  • Şiir Seçkisi
  • Şiirler
  • Tarım
  • Yayınlar
  • Yazılar Çevre

Copyright Prof. Dr. Osman Gökçe 2025 | Theme by ThemeinProgress | Proudly powered by WordPress