TUT ELİMDEN ÇOCUK
TUT ELİMDEN ÇOCUK
Tut elimden çocuk
Ellerimi bırakma
Yollara yalnız başına çıkma
Arabalar ehliyetsiz
Vururlar seni.
Kaldırımda yalnız başına yürüme
İnsanlar tıynetsiz
Çarparlar seni.
Tut elimden çocuk
Tut elimden sımsıkı
Bilemezsin
Bir başka felakettir başımızdaki
Parkta gelir, bahçede gelir, okulda gelir
Eşinden, dostundan, yoldaşından gelir
Kardeşinden gelir.
Bakmazlar çocukluğuna, bakmazlar masumluğuna
Kıyarlar sana.
Tut elimden çocuk
Sarıl bileklerime
Sana bir şey olmasın
Çocuk yüzün solmasın
Kurşun dökülür yüreklerime.
İki yüzlüler, on iki yüzlüler, bin bir suratlar
Kandırırlar seni.
Özü insan, sözü emek olmayanlarla yoldaş olma
Sırdaş olma
Başları azıcık düşerse dara
Çözülür dilleri, başlarlar asıllı asılsız itiraflara
İhanet ederler sana
Satarlar seni.
Tut elimden çocuk
Tut elimden sımsıkı
Sarıl bileklerime
Bana gelsin sendeki
Seni inciten işler
Sana atılan taşlar.
Güvenme kendini satanlara
Dünya malına, el kirine
Değişirler seni sonra
Bir pula, bir pul yerine
Harcarlar seni.
Tut elimden çocuğum
Sende yaşasın yaşayamadığım çocukluğum,
Tüm yaşamayanlarla birlikte
Tüm yaşanmamışlıklarla birlikte
Bir masalsı çocuk bahçesinde
Ve evrensel bir çocuk neşesinde.
Osman Gökçe
Beritten Beri, 2008, İstanbul
Bir yanıt yazın