YON
YON
Yon…Yon… diye bağırır
Gazete dağıtıcısı Mahmut
Tütünden çatallanmış
Dolu bir sesle
Sözcüğün sonundaki (t)’yi söylemez
Yonun gençler yonun der
Çokuşuruz başına
Bir bayram sevinci ile
Kucaklarız Yön dergilerimizi
Her birimiz birer ağacın dibine çekilir
Esir kampından kaçmış
Ekmeğe sarılmış
Aç insanlar gibi sarılırız yazılara
Bütün bir hafta boyunca
Yanımızda
Ceketimizin dış cebinde taşırız
Göstererek açık alanlarda otobüslerde
Satır satır okuruz
Yenisi gelinceye kadar gün aralıklarında
Birer ikişer bir araya gelir
Ülkemizin
Ulusumuzun
Sorunlarını
Çözümlerini konuşuruz tartışırız
Büyük bilgeler özentisiyle
Dövüşmeden vuruşmadan
Katıksız ülke sevgisi
Katıksız insan sevgisi
Katıksız yurttaş sevgisi yüreklerimizde
Yüreğimizi koyarız ülkümüze
Oturtmak için
Devrimleri kendi yerine
Koymak için kendi yoluna
Oturtmak için
Kalkınmayı doğru temele
Uygulamak için
Halkçılığı
Devletçiliği
Doğru yolda
Doğru temelde
Saldırıdan kurtarmak için madenleri
Yağmadan kurtarmak için ormanları
Korumak için öğretim birliğini
Yaşamak
Yaşatmak için laikliği
Özgürlüğü
Demokrasiyi
Kurtulmak için Ortaçağ karanlığından
Kalmaması için ülkemizde
Tek bir aç
Tek bir açık kişi
Koymak için
Düzeni düzene
Sonra özele döneriz
Henüz öğrencisi olduğumuz
Mesleğimize döneriz
Ormanları konuşur tartışırız
Ağaçlandırmayı
Orman kaçakçılığını
Zulümden
Baskıdan kaçmış
Dağlara
Orman içlerine sığınmış
Orman köylülerini
Akla gelen tüm ormancılık sorunlarını
Bilgiliymişiz
Etkiliymişiz
Yetkiliymişiz
Karar sahibi yöneticilermişiz gibi tartışırız
Çözümler üretiriz
Tamamına yakını
Köylerden
Kentlerin varoşlarından gelen bizler
Biz İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nin öğrencileri
Gazete dağıtıcısı Mahmut’un dilindeki gibi
Gönlündeki gibi
Yonacağımızı
Yani yontup atacağımızı düşünürdük
Bildiğimiz tüm kötülükleri
Tüm çirkinlikleri
Haksızlıkları
Boşaltabileceğimizi sanırdık
Toplum yapısındaki tüm cerahatleri
Yüreğimiz pır pır ederdi
İskelede beklerdik
Duraklarda buluşurduk
Büyükdere Caddesi’nde el ele yürürdük
Bentlerde
Fatih Ormanı’ında özgürce dolaşırdık
Her ağaç bir öğretmendi
Öğrenirdik
Her yaprak her tomurcuk
Açan her çiçek
Ötüşen her kuş her böcek
Bir parçamızdı
Aşkı söylerdi
Aşkı yaşardı
Aşkı yaşardık birlikte
Ayırmazdık birini diğerinden
Sevdamızın
Memleket sevdası
Sevgili sevdası
Biz yontmaya çalışırken sistemin bozukluklarını
Biz koymaya çalışırken düzeni düzene
Düzen dümdüz etti bizi
Biz sistemi değil
Sistem yonttu bizi
Malzeme yaptı çoğumuzu kendi düzenine
Kendi bozuk düzenine
Yon…Yon.. dedi emekçi Mahmut
Yonamadık
Mahmutlara mahcubuz
Zaman azgın geldi
Bedenimiz yoruldu
Dayanamadı beynimize
İhanet etti gönlümüze
Umudumuz sorunun sahibidir
Onlar çok
Onlar binlercedir
Osman Gökçe
19.04.2020
Bir yanıt yazın