POYRAZ KAPISI
POYRZ KAPISI
Babamın iki katlı köylü evi
İkinci katta uzun bir çardak
Çocukluğum
Yeniyetme toyluğum
Soldan Berit’e
Karşıdan Biboğa’ya
Sağdan Şar Dağı’na bakarak
Akıldışı kurgularla geçti
İlk şiirlerimi çardağın sağındaki
Poyraz Kapısı’nın önünde yazdım
Dağları selamlayarak
Söylemesem de olur ama
Söyleyeyim
Çoğu kez de ağlayarak
Poyraz Kapısı
Yiğit bir delikanlı gibi
Çok sertti havası
Berit’ten beri dağlarca
Dalga dalga eteklere sarkan
Boğanaklarda yapayalnızca
Boğulurdum sislerin içinde
Gönlümün aynası
En yakındaki
En uzak açılır kapanır bir kapının
Arkasındaki
Işıldakla parlar ışırdı
Poyraz kapısı
Alnıma yazılmış tapusu
Anamdan yün dokuma kilim desenli
Mektep çantamın içine koydum onu
Kitaplarımın arasına yerleştirdim
Defterlerime yazdım
Yatılı okullarda
Öğrenci dolabımdaki sırrımdı zulamdı
Askerde mataramdaki su
Sen girdiğim her yapıdaki poyraz kapısısın
Hep sert esen
Yazılsın yazılmasın şiirlerimin adısın
Yanarım
Yakınmam
Hasretinle yaşarım
Osman Gökçe
01.11.2019
Bir yanıt yazın