DELİ ELİFLER ÖLÜRÜM
Berit Dağı’nın dibinde
Haytalar Obası’nda
Dağlar kızı
Yayla güzeli
Bir çoban çocuktu Elif
Gülünce Berit Dağı güler
Çiçeklenir
Çiçekler Eliflenirdi
Elif aşık oldu
Çoban çocuk Havcı’yı sevdi
Ama kendi babası gibi
Havcı’yı da çığ aldı
Elif iki kez yetim kaldı
Havcı ile hayvan otlattığı
Mağaranın önünden ayrılmazdı Elif
Bir gün
Gün gedikten aşarken
Bir kara gölge düştü döşüne
Bir zorba bindi bağrına
Bağırdı
Kurt girmiş gibi
Bütün sürüsü meleşti
Dağıldı
Dağ obaları köpeklerinin
Hepsi birden havladılar
Ulum ulum uludular
Bütün kuşlar çığlık çığlığa
Kanat çırpıp uçuştular
Bütün çiçekler
Boyunlarını büktüler
Tüm doğa duydu da Elif’i
İnsanlar duymadı
Zindana döndü dünyası
Elif
Deli Elif oldu
Deli ettiler onu
Akıllı deliler
Mağaraya kaçtı
Bir daha haber alınamadı
Elif gitti
Yüzü soğuk
Yüzü asık
Yüzü acılar içinde
Bir mağara kaldı geriye
O mağaraya
Deli Elif’in Mağarası derler şimdi
Bir de
Günbatımı Efsanesi kaldı Elif’ten
Bilen ağlar
Duyan ağlar
Kaçacak mağarası bile olmayan
Öbür Deli Elifler ağlar
Anlatamam
Sözcükler ağlar
Her gün Deli Elifler yaşarım
Köyde kentte
Okulda yurtta
Evlerde ya da işyerlerinde
Bilinmedik karanlıklarda
Duyulmadık feryatlar içinde
Her gün Deli Elifler yaşarım
Deli Elifler ölürüm her gün
Aklı uçkurunda
Hayvan hevesli
Sevgi sakatı kelleler egemenliğinde
Nasırlaşmış yürekler
Toplum duyarsız
Elifler çaresiz
Her gün Deli Elifler ölürüm
Osman Gökçe
08.03.2017
Bir yanıt yazın