GECE ISLAK VE KARANLIK
Gece ıslak ve karanlıkGece sinsi ve acımasızBense yol yorgunu, yorgansızımÜşüyorum Gece aysız ve yıldızsızGece sessiz ve sensizBense korumasızım, korunaksızımKorkuyorum Gece dipsiz bir kuyu, kapısız bir damGece sırtıma binmiş bir devTutmuş nefesimiBense çaresizim, güçsüzümÖlüyorumVe ağzımı açıp sanaElveda bile diyemiyorum Osman GökçeEsendere Akardı, 2009
ERCİYES’E KAR YAĞMIŞ
Üç Ekim DoksansekizErciyes bir ulu dağmışErciyes’e kar yağmışGazeteler yazıyor Üç Ekim DoksansekizO kent bir dişi kentmişO kentte şeyler üç sentmişGazeteler yazmıyor. Onbir Haziran İkibinsekizErciyes bir yaman dağmışErciyes’e yine kar yağmışGazeteler yazıyor Onbir Haziran İkibinsekizO kent ne yaman bir kentmişOrada birileri karılarını satmışGazeteler herşeyi yazmıyor Bu dağın sağı, solu belli değilYaz günü kar yağıyor, güz günü karKıyamet mi kopacak, anlayan
ÇOK ŞEY YİTİRDIM
Çok şey yitirdim ömrümde ben deTıpkı diğerleri gibiDiğer insanlar gibiAncak muhasebe günündeAldıklarım değilVerdiklerim mutlu etti beniYitirdiklerime değilKazandıklarıma yandımNeler de kazandım nelerDenizler dolusu kederGökyüzü kadar hüzünBitmeyen çileDinmeyen ağrıTüm çaresizlerin kaygısıYürek dolusuYürek kiEvreni doldursan içine bir yanı boş kalır Osman GökçeEsendere Akardı, 2009
CÖMERTLİK GÜZELDİR
Hep anlaşılmaz sanırızOysa, hiç gizlenemez duygularDuygularımız güzeldir Herşey ve herkes aldatabilirDuygular aslaAldanmamak güzeldir Bir kuş uçar bir yaprak düşer daldanSıradan bir görüntü çıkar karşınaKimbilir sıradan birisi geçer yoldanOnu hatırlarsınHatırlandığın gibiHatırlanmak güzeldir Yaşanmamış sayarız yaşadıklarımızıHayal gibi düş gibiGönüllerden geçenlerSanki hiç olmamış gibiYok sayarız varlarıOysa, gönüllerdeki ihtiraslı buluşmalarVe doyasıya sevişmeler güzeldir Eserse deli rüzgarSavurursa etekleriniSakın kıskanma kendiniCömertlik güzeldir Osman GökçeEsendere Akardı,
BÜYÜ BOZULMASIN
Ceylan gözlerinde Urfa geceleriBedenimle yananVe Babil Bahçelerine uzananAşk söylenceleri DüşlerimDüşlerim kiAy ışığına kurulmuşSamanyoluna sarılmışUçsuz bucaksız bir gökyüzü altındaVe Saba Melikesi saltanatındaBir hamağın üzerindeSallanmaktan yorulmuş düşlerim Ve sesinBir bahar güneşi ılıklığındaYoksul ve yanık topraklara akanGüneydoğulu bir su, bir deredirAy ışığındanÇiçeklenmiş buğday başaklarındanVe gecenin evreni uyutanSonsuz sessizliğinden kıskandığım sesin Dokunma düşlerimeBende kalsın ceylan gözlerinÇekme başını göğsümdenYalnızca ben duyayım sesiniBüyü bozulmasın Osman
BURSALI KIZLAR
Bir ıhlamur çiçeği kokusundaVe canım Anadolu’nun binbir çeşit dokusundaTanıdım sizi Bursalı kızlarSaçlarınız pürenGözleriniz mürenBeni yeniden bana döndürenPayitaht güzelleriAllaha ısmarladık Osman GökçeBursa, 09.06.2000
BULUTLARDAN ÖĞRENDİK
Bulutlardan öğrendik, gökyüzündeki maceranızıYağmur olup yağdılar üzerimizeIslandıkAnladık, bunca gözyaşlarından sonraGökyüzüne bile sığmayan acılarınızı Melekler getirdi, kanadındaMelekler götürdü, bulutlara bindiripGöklere ağdırıpHasretimiz yeryüzüne sığmadı Osman GökçeEsendere Akardı, 2009
BU YAĞMUR
Bu yağmur işkence, bu yağmur hüzünÇağrıştırıp durur tüm hülyalarıBu yağmur yolumun sonunda güzünZincire vuruyor son sevdaları Bu yağmur acılı su, içime akanBulutlarla yarışan gözlerimdenBu yağmurdur benim bendimi yıkanSel gibi süzülen kirpiklerimden Bu yağmur her gece, aylarca geceÇıplak yüreğime tıp tıp düşecekDüşlerimi ıslatacak sessizceİçimdeki çocuğu üşütecek Ağıt yakar sensizliğe bu yağmurSen geri dönmezsen bu yağmur dinmezKurşun döker sensizliğe bu
BİR KURŞUN GİBİ
Bir kurşun gibi girdin kafatasımaİliklerime saplandın bir hançer gibiBir yarım sende kaldıBir yarım bendeBedenim bölündü bedenimVe artık ne sen sensin ne de ben benimYadsısan da, istemesen deSöküp atmaya yeltensen deSendeki beniYolu yokYordamı yokAyıramazsın, senden senin gölgeni Osman GökçeEsendere Akardı, 2009
BEN SENİ TANIDIĞIM ZAMANLAR
Ben seni tanıdığım zamanlarBir çocuktun, afacanİt taşlayıp duranKöyün orta yerindeOna buna sövüp sayanTuz torbasından yumurtayı çalanAnasının apansız gelecek misafir için sakladığıVe yanan ocağa su dökenYaramaz ne kiBir illalah çocuktun Ben seni tanıdığım zamanlarAlnında boncuk boncuk terleriKan çanağı gibi kıpkırmızı gözleriBakınca hançer gibi bakanBir torlak yeni yetmeydin Ben seni tanıdığım zamanlarSen bir söğüt ağacının altına oturmuşKendi ömrüne bakar