SEÇKİ-3 ŞÖYLE GARİP BENCİLEYİN
Sanat eserleri ömür uzunlukları ile de değerlendirilebilir.Düşündüğüm gibi, ömür uzunluğu bir değerlendirme ölçütü olabilirseYunus’un aşağıdaki dizeleribundan sonra daha ne kadar yaşayabileceğini saymasak bileyaklaşık yediyüz yıllık bir ömre sahiptir.Tavanı delmiştir. Şiirin en temel konularından birisi ya da birincisi gurbettir, garipliktir.Yunus’un bu şiirini tanık göstererek diyebiliriz kiinsan oğlunun asırlardır değişmeyen en acılı kadersizliği onun garipliğidir. Şiirsever gariplere sunulur. SEÇKİ-3 ŞÖYLE GARİP
SEÇKİ-AÇIKLAMA
AÇIKLAMA Türküleri dinlemeye ve anlamaya başladığım yaştan beri şiirle ilgilenirim. Anamın dörtlüklerini, babamın ağıtlarını defterime yazdığım zamandan beri de şiir derlerim kendimce. Bir ömür gibi uzun bir zaman dilimine yayılmış bir süreçte sevdiğim ve beğendiğim şiirleri yazdım okul defterime. Böylece hiç bir iddiası olmayan ve yalnızca yaşamımın çeşitli dilimlerinde okuduğum ve sevdiğim şiirleri içeren bir
SEÇKİ 2-İÇİNDEKİLER
Seçkilerim epeyce çoğalınca hoşuma gitmişti,mutlu olmuştum bundan.Bunun üzerinebir önsöz gibi bir de şiir yazmıştım seçkilerim için.O şiiri de buraya koyuyorum : İÇİNDEKİLER Sizlere bu sunduğum bir çobanın çıkınıNilüferler açılan çiçeklerin gölüdürSeverek beğenerek yazdım her bir tekiniOnlar gönül bağının alevlenen çölüdür Kah kalbimin kanıyla kah gözyaşıyla yazdımBazen ağyar kiniyle aşk ateşiyle yazdımBazen de bir umutsuz vuslat düşüyle yazdımYazdıklarım ruhumun
SEN HİÇ DEĞİŞMEDİN
Dün puta tapardın bugün de öyleSuyun değişse de huyun hep aynıDün neler yapardın bugün de öyleDüzen değişse de oyun hep aynı Dün can yakıyordun bugün de öyleSebep değişse de zulüm hep ayniDün kan döküyordun bugün de öyleSilah değişse de ölüm hep aynı Dün kul hakkı yerdin bugün de öyleFormül değişse de hesap hep aynıDün hep bana derdin
DURAN ADAM
-Erdem Gündüzlere- Zulmün biber gazı ve silahı varDuran adam dimdik duruyor sessizZulmün bir müsvette padişahı varDuran adam bekler topsuz tüfeksiz Türk istiklalinin sahibi gençlerTürk Cumhuriyetini bekleyeceklerDuran adamdır o gören adamdırGörmeyenlere de gösterecekler Adam gibi adam can gibi candırDuran adamdır o soran adamdırZamanı gelince görülecektirTurnayı gözünden vuran adamdır Osman GökçeBalıkova 07.07.2013
SEÇKİ 1-ANAMDAN ÖYKÜLÜ DÖRTLÜKLER
ANAMDAN ÖYKÜLÜ DÖRTLÜKLER I Kurtpınarı diye bir yer, pınarın başında bir alaçık (küçük kıl çadır), bir söğüt ve önünde bir tarla var. Alaçıkta o tarihlerde köyümüzün neredeyse tümü yoksul olan yoksul ailelerinden birisi yaşar yaz aylarında. Anasına göre, ailenin dorlayıp (yetişip) gelen kızlarının aklı tepesinden bir karış yukarıdadır. Söz dinlemez, işten kaçar, delikanlılara yakın
GEÇİP GİTMEDEN
Geçip gideceklerGeçip gitmeden önce yakalanmalıdırGerisi ağıt olurAh olurOysaHiç bir ağıt geri getirmez gidenleri Güneşin doğuşudur yaşamAşıp gitmedenBaşka bir sabaha ertelemedenYaşanmalıdırBatışı bir hüzünlü seyirdirTerkedilmiş teraslardanBulamayacağın sevgilileri aramaktırEski telefonlardanCevapsız düdük sesleridirUzun uzun Geçenlerden ibret al kiGeçip gitmeden düşsünTohum toprağaGeçip gitmeden dursunTomurcuklar çiçeğeÇiçekler meyveyeKadınlar çocuğaGeçip gitmedenGeçip gitmeden cancağızım Osman GökçeBornova, Eylül 2013bilim.ege@gmail.comwww.osmangokce.com
DÜŞÜNMEK
Düşünmektir en büyük erdemEn büyük din bilimdir elbetDoğru yolu gösterir herdemBilime sarıl bilim üret Fabrikam çiftliğim yok demeBöylesi yokluğa yerinmeZenginlik düşünebilmektirDüşünce gerektir aleme Din tacirlerine inanmaSafsatalara asla kanmaBilim dışı bilgiler boşturYalanda keramet var sanma Osman GökçeBornova,12.01.2013
VEDA
Bir yaz daha geçti kavuşamadımBerit’in başında buluşamadımDavullu zurnalı bir düğün çalıpEle aşirete karışamadım Dövünüp yanmanın zamanı geldiKış düştü dağların dumanı geldiBeşiğin arkasın gurbet sayarkenŞimdi ayrılığın yamanı geldi Nereden uçmuştum nereye kondumNelere inandım nelere kandımHeveslerim taze bedenim bayatKöklerim çürüdü dala dayandım Veda günü geldi yerinmek yasakBu düzen böyledir aleme bir bakDoğa yasasında imtiyaz yokturHerkesin nasibi bir avuç toprak Osman GökçeBalıkova
BEN HALA VE SADECE BİR ÇOCUĞUM
O yıl çok kar yağdıBabam banaDut ağacındanBeyinoğlu Mustafa Emmi’yeBir çift bizim ora kızağı yaptırdıYamaçlardaYüzlemiş karların üzerlerindeEvler arasındaki çığırlardaBütün günDurmadan kızak kaydım arkadaşlarımlaŞayak şalvarım suya batmış gibi ıslandıAnam kurusun diye asınca çardağaKazık gibi buz tuttuBen de gece yatınca yatağaBedenimi ateş sardıUykularımı dev anası yuttuSabahı zor ettim Gün ışır ışımazDoktora diye çıktık yolaBabam önde ben arkadanGölüklere binilemiyorKuşak boyu