BUNALTI
BUNALTI Şimdi şiir yazıyorum Şiir yaşadığımız günler için Ama olmuyor Anlatamıyorum Düşlere yatıyorum Düşlere sığınıyorum Tutunamıyorum Tut ellerimden Düşebilirim Her gece doğduğum yerlere gidiyorum Kırık düşlemlerimle Anama yaslanıyorum Yalnızca soluk bir fotoğrafınla tanıdığı Seni soruyor bana Görüşüyoruz diyorum Nerede olduğunu bilmediğimi söylemiyorum İnanmadığını belli etmemeye çalışıyor Başını hafif öne eğerek Gülümsüyor İçinin acısını döküyor Ter
ÇAĞDAŞLAŞTIRILMIŞ ÖZGÜRSÜZLÜK
ÇAĞDAŞLAŞTIRILMIŞ ÖZGÜRSÜZLÜK Bir sorun var sorunlardan ötede Sen beride ayrıntıda gezersin Sorunların en temeli tepede Bir kez düşün bunu nasıl çözersin x Bilinen en eski zamanlardan beri İnsanlığın Kavuştum sandığı yerde yitirdiği Özlemidir özgürlük Her sorunu aşmaktır Karanlıkları ışıtmak Her kötülüğe karşı Topsuz tüfeksiz Savaşmaktır Toplumun toplam beyni En seçkin tekil beyinlerin keşfidir özgürlük Kim
BİZİM ORALARDA
BİZİM ORALARDA Bizim oralarda kuşlar uçardı Kanatları da kuş Seherde sabaha Gün batarken yuvaya hasret Kuşlar öterdi Sesleri de kuş Bizim oralarda çiçekler açardı Hepsi de çiçek Dağların ovaların Taşı toprağı Ağacı otu çiçeklenirdi Kokusu da çiçek Sevgililer vardı bizim oralarda Tepeden tırnağa sevgili Sevdaları gerçek Aşka akardı sular Aşka eserdi rüzgar Baharlarda Aşka yürürdü
BİLMECE
BİLMECE Bir iki üç Koyun sayar gibi sayılıyor Bu kaçıncı numara eskinin yenisi Bilmiyorum Yıllanmışım Eskimişim demek ki Anlamıyorum Karacaoğlanlar Yunuslar yüzyıllanmıştır Onlar hiç eskimiyor Okuyorum Anlıyorum Fuzulîler Nefiler Nedimler Ziya Paşalar Namık Kemaller Abdülhak Hamitler Dili dilime çevrilince okuyorum Hiç eskimiyor Anlıyorum Ersoylar Çamlıbeller Tanpınarlar Hiç eskimiyor Nazım apaydınlık taptaze Hiç eskimiyor Anlıyorum Bir
MUM IŞIKLARI
MUM IŞIKLARI Sizler Yani yüksek perdeden konuşanlar Yani ağlama yarışının ödüllü öncüleri Ağıtçı mukallitler Yani Göğsünü kurşuna gerenlerle Yarışa girenler Güneşle mum ışığı gibisiniz Kaç bin mum yaksanız Kendi karanlığınızı aydınlatamazsınız Sizler Yani mangal körükleri Sizler Yani cephe gerisi kahramanları Alayınız bir araya gelse Bir Mehmet etmez Mehmet Mehmet Senin gücüne kimsenin gücü yetmez Seni
AKLINDAN ÇIKAR
AKLINDAN ÇIKAR Şardağı’nın önünden kalkan Atlas Dağı’nın eteğini dolanan Bir kamyon gelir Dağları ovaları inleterek Toz toprak içinde SuskunTülüce Dağı’nın dibinde Kantarma’da durur Harıl harıl nefes alır Homurdanır Binerim fasulye çuvalları yüklü sırtına Yüküne yük eklenir Muavin “Tamam abi” der Yağcı bir sesle Şoför basar gaza Kurşun yemiş gibi inler motor Tekerler döner Önüm gurbet
LİSELİ
LİSELİ Seni görünce Çiğdem Kız Aklım tepemden çıkıp gidiyor Mantığım delilenip dağlara kaçıyor Bir sen Bir gönlüm Bir de seni sevmek tutkusu kalıyor bende Yatıp kalkıp Sevmek Sırasız süresiz Sevmek Zamanı kıl çuvala koyuyorum Kaçmasın diye Ağzını bağlıyorum kıl iple sıkıca Durup durup sevmek Dönüp dönüp sevmek Sevmek kalsın yalnızca Seni görünce Çiğdem Kız İçim
İNCEDEN İNCEYE-2-
İNCEDEN İNCEYE-2- Varıyorum ha geliyorum ha tafralarını Kağnı gölgesi kabadayısı yiğitler yapar Bal şerbet diye satışa süren safralarını Semt pazarında dili şerbetli satıcı satar Osman Gökçe 14.08.02
KARAYA VURDUM
KARAYA VURDUM Ege kıyılarında akşam üstü Yatakta deniz Kenarda bir kız Son buluşmada sarmaş dolaş Göydamda Bulutla güneş İmrendim Göğe tırmandım Bulutlara sarıldım Kız denize düştü Ben karaya vurdum Kırılmadık yerim kalmadı Osman Gökçe 18.08.2020
BİLİNEN İLK TÜRK ŞAİRİ VE ŞİİRİ
BİLİNEN İLK TÜRK ŞAİRİ VE ŞİİRİ Turfan kazılarında bulunan ve ilk Türk şairi kabul edilen Uygur Türk’ü Aprın Çor Tigin’in bir şiirini sunuyorum. Saygılarımla. Osman Gökçe 13.08.2020 SEVGİLİ kasınçığımın öyü kadgurar men kadgurdukça kaşı körtlem kavışıgsayur men (Yavuklumu düşünüp dertleniyorum. dertlendikçe kaşı güzelim kavuşmayı özlüyorum) öz amrakımın öyür men öyü evirür men ödü/…/ çün öz