GURBETÇİNİN SEVDASI
Atım kalk gidelim Maraş’tan öte,
Kalbine getirme sen asla hata,
Eyersiz busatsız ağaçtan ata,
Binmeyince gönül yardan ayrılmaz.
Karacaoğlan
Murat, Maraş’tan öte gitmekse eğer,
Karacaoğlan’nın dediği gibi.
Gittik.
Tozlu yollardan geçtik,
Şoseleri, asfaltları katettik
Dolandık dağları, tepeleri aştık,
Kentlere ulaştık,
Kaybolduk kalabalıklarda,
Yaşarken yok olduk, bittik.
Kınalı kekliğimiz kaldı sılada,
Her gece düşümüzde görürüz,
Doğduğumuz toprakları,
Al al yanakları,
Utangaç bir köylü kızı,
Hayalleri süsler dünyamızı,
Bilinmez o da yaşatır mı yüreğinde şimdi,
Yorgun ve yıllanmış,
Kara sevdamızı?
Elimiz ermez, gözümüz görmez,
Bir türlü bitmez, tükenmez hasretimiz,
Gitsek oralı değil,
Kalsak buralı değiliz.
Şöyle böyle geçer günlerimiz.
Günü gelip de dolduğunda defterin sayfası,
Apar topar götürürler, uygun düşerse havaya,
Kız gittik, dul döneriz yuvaya,
Böylece biter gurbetçinin sevdası.
16.03.2007
Osman Gökçe
Beritten Beri, 2008
Bir yanıt yazın