BERİT DAĞI’NDA BİR GEZİNTİ
BERİT DAĞI’NDA BİR GEZİNTİ
ÖN AÇIKLAMA
Aşağıda bir Berit Dağı gezi notu sunuyorum. Beni çok duygulandırdı. Berit Dağlıları, Berit Dağı sevdalılarını da duyygulandıracağını düşündüm. En azından Berit Dağı yer adlarını öğrenmek adına bile değerli bir yazı olarak gördüm. Umarım beğenirsiniz.
Saygılarımla.
Osman Gökçe
22.01.2017
BİR GEZİ NOTU
20 Temmuz 2016 sabahleyin Ericekten çıktım yola. Kıranderesi,Yoncalı derken Haytalar ve Müdürlerden yukarı vardım Çavdar gediğine. Orada bir mola verdim. Şöyle sağa sola baktım. Çavdarın çayırlığı,Yan Yurt, Kevenli Dölek, Ardıçlı Yurt,Taşlık, Hırsız Pınarı ve de Kınıkkoz köyünü gördüm. Seslendim,bağırdım, çağırdım ama bir cevap alamadım. Orada yalnızdım.Yoluma devam ettim.Yelliboyundan,Olukludan yukarı Dayım
Hacı Resul Ömer Ağanın yurduna yani Morun Yatağı’na şöyle bir baktım. Ne çadır, berde sağılan koyun ve ne de o koyunları sağan Bibim Gümüş Hatın var. Ne de yatakta yatan mor koyun var…. Yani hiç kimse yok. Şöyle yerleri aradım, dayımla bibimin ayaklarının tozunu aradım. Bulamadım. Ben yine yalnızdım . Bağırdım dayı diye, bağırdım bibi diye. Sesim kayalarda yankılandı ve yalnız benim sesim geldi bana. Kutsallarım saydığım o insanlar yoktu artık.
Yoluma devam eyledim. Şarlak Kaya’nın kıyısından geçip Yedi Kardeş’in üzerinde bulunan Baytaranlık’a vardım. Kayanın üzerinde bulunan iki top baytaranın, ruhu Berit’te bedeni İzmir’de olan Dayımoğlu Osman Gökçe’ye göndermek üzere fotoğrafını çektim. Onunla oturduğumuz gibi oturdum kayanın zirvesine. Gözümü kapadım, sağıma soluma baktım. Ne çok şey vardı. Gözümü açtım kimsecikler yoktu. Bağırdım dört bir yana. Osman’nın sesi gelmedi.
Dayımın yurtlarını gördüm. Kederlendim, efkarlandım….. Topaktaş, Eğri Söğüt, Köme Söğüt, Büyük Çavdar,Yağlı Oluk, Alapınar, Çatak dayımın yurtlarıydı. Sanki dayım aslan pençesi gibi eliyle elimden tutarak gezdirdi beni bugün buralarda. Kocapınarın suyu coşmuş, köpürmüş, kendini taşlara çala çala Zeytin’e aşağı akıp gidiyordu. Ama ben yine yalnızdım….
Devam eyledim Karagöl’ün zirvesinde Halep’i gösteren yere vardım. Şöyle sağı solu gözetledim.Tavşan Pınarı’nı gördüm Höbür tarafında. Ayranpınarı’nı gördüm o da coşmuş Sarıgüzel’e aşağı vadilere çarpa çarpa gidiyordu Devam eyledim Salatoğlu’ndan İncebel’den, Kül Ççukuru’ndan yukarı Kapı Kayaya vardım. Orada bir şeyi hatırladım: Dayımın erkek çebiş sürüsü Kapı Kayada otlardı. Erkek koç sürüsü Yolak’da otlardı. Kuzuları da Karagöl’ün yazıda otlardı. Sadece çadıra sağılır koyunlar gelirdi. O koyunları çocuklar olarak biz berlerdik. Gümüş Bibim de onları sağardı. O koyunların çobanı da Kötüreli kısacık boylu İrecep’di. Dayımın 4 tane koyun sürüsü vardı. O sürülerin çobanlarının haftada bir defa azıklarını Hacı Osman’ın himayesinde biz götürürdük. Hacı Osman bizden büyüktü, onun dediği olurdu ve o dönemde Berit Dağının kralı da Hacı Osman idi. Şimdiki kralı ve Berit Dağı sevdalısı Hacıkaye Ali’den selam olsun Osman Gökçe’ye.
Hacıkaye Ali Kızıltepe-20 Temmuz 2016-Ericek
Not :
Fotoğraf 1- Hacıkaye Ali
Fotoğraf 2- Sarp kayanın yüzündeki baytaran çiçeği.
Bir yanıt yazın