DİN DERSİ SORUNU
DİN DERSİ SORUNU
Din dersi konusunun neden bu kadar çok tartışıldığını ve önemsendiğini bilmeyen az kişi vardır. Bu konu kime sorulursa sorulsun çoğunlukla “Din istismarcılığı” yanıtı alınacaktır. Ancak insanlar, yine çoğunlukla ve yine inat ve ısrarla bu istismarcılığın yapılmasına göz yummaya ve hatta çanak tutmaya devam edeceklerdir.
Başta hükümet eden siyasiler, bilim adamları, eğitimciler, öğretmenler, din adamları kısaca ilgili ilgisiz, yetkili yetkisiz neredeyse tüm toplum kesimleri konuyu eveleyip gevelemekte, eğip bükmekte ve kendilerince önemli sandıkları ama gerçekte hiç de önemli olmayan, akla uymayan, doğru olmayan çuvallar dolusu laf üretmekte ve ahkam kesmektedirler. Ama çıplak gerçek şudur :
1. İnanç özgürlüğü evrensel bir insan hakkıdır. İsteyen istediği dine inanır ya da inanmaz.
2. Her birey kendi dininin kurallarını öğrenme ya da öğrenmeme özgürlüğüne sahiptir. Bu kuralları isteyen istediği kadar öğrenir. Ama başkalarının da bu kuralları öğrenmesini isteyemez. Onlar üzerinde baskı kuramaz.
3. Devlet yurttaşlarının inançları ile ilgili yurttaşların gerek gördükleri bilgi edinme gereksinimlerini karşılar. Kim dinini ne kadar öğrenmek istiyorsa o kadar öğrenir.
4. Devlet kapısı ya da özel kesimde iş kurma, iş edinme ve çalışma özgürlüğü bireyin dinsel inanç ve din bilgisi düzeyine göre sınırlandırılamaz. Din bilgisi yalnızca din görevlilerinde aranacak bir bilgidir. Mühendis, doktor, subay, öğretmen vb gibi meslek müntesiplerinin dinî inançları ve din bilgilerini hiç kimse sorgulayamaz ve ölçmeye de kalkamaz.
Bu temel çerçevede olmak üzere,
1. Okullarda din bilgisi öğretilmelidir. Ama bu öğrenim geleneksel bir ders niteliğinde yapılamaz. Yani zorunlu ve sınavlı olamaz. İsteyen istediği kadar ders alır, istediği konular anlatılırken derse girer, istemediği konular anlatılırken derse girmez ve girmeye de zorlanamaz. Ne devlet ve ne de diğer insanlar bir başka insanın ne kadar din bilgisi öğreneceğini belirleyemez.
2. Din adamları yetiştiren okulların ve ilahiyat fakültelerinin dışında sınavla öğrenci alınan eğitim ve öğretim kurumlarının sınavlarında din bilgisi soruları sorulamaz.
3. İster hakim, doktor, mühendis isterse kapıcı, bekçi vb olmak üzere hangi düzeyde olursa olsun devlet kadrolarına atama yapılırken sınavlarda din bilgisi soruları sorulamaz. Din bilgisi soruları yalnızca din görevlileri ve din öğreticileri için sorulabilir.
Hiç kuşku duyulmamalıdır ki “Benim gibi inanmıyor” diye diğer insanlara zulmedenler kendilerinden daha büyük zalimler ve kendilerinin yaptıklarından daha büyük zulümlerle karşılaşabileceklerdir.
Ancak zalimler de zalimliklerle yargılanmamalıdır. Onlar yani yukarıda açıklananların tersini yapanlar yani diğer insanlara zulmedenler Mahkeme-i Kübra’ya kalmadan insan hakları ihlalinden İnsan Hakları Mahkemelerinde insanca yargılanmalı ve cezalarını da bu dünyada iken çekmelidirler.
Peygamberi siyaset Tanrıyı ticarete
Sakın alet etmeyin hilenin sonu gelir
Sizi de kaydederler defteri ihanete
Her saltanat yıkılır hakikat günü gelir
Hiç kimsenin dinini inancını öğrenme
Hiç kimseye dinini inancını öğretme
Dünyevi ilişkiler bırak dünyevi kalsın
Uhrevi duygularla çıkar hevesi gütme
Osman Gökçe
Bir yanıt yazın