ANTEP SAVUNMASI GÜNLÜĞÜ
ANTEP SAVUNMASI GÜNLÜĞÜ
Gaziantep 25 Aralık 1921’de düşman işgalinden kurtulmuştur. Bugün bu onurlu kurtuluşun yıl dönümüdür. Bugün hepimiz Gaziantepli olalım. Hepimiz çoşkuyla yaşayalım o zaferimizi. Şehitlerimize rahmet dileyelim.
Ayrıca, Antep destanının günlüğünü büyük bir emek ve sabırla yazan, kitaplaştıran Hüseyin Bayaz öğretmenimizi analım ve anısı önünde saygı ile eğilelim. Bu yazının başlığı o kitabın adıdır. Bu kurtuluş gününde Hüseyin Bayaz öğretmenin Antep Savunması Günlüğü’nden kısa özlü üç beş alıntı yapacağım okurlara:
-13 Ağustos -Karatarla Camisi toplantısında oylama yapıldı ve halk teslimiyeti kabul etmedi savaşmaya karar verdi (s.146).
-21/28 Ağustos-Antep Fransız Birlikleri Komutanı Andrea Sam ve Ispatırın köylerini yağmalattı (s.147).
-3 Ekim-Fransız komutan Andrea, halka bildiri dağıttı. Fransa’nın kendilerine yardım edeceğini ve Mustafa Kemal ve arkadaşlarının halkı aldattığını açıkladı (s.155).
-22/23 Kasım-Antep Cepheler Komutanı Özdemir Bey, Bölge Komutanlığına gönderdiği yazıda kuşatma altındaki şehirde biriktirilmiş besin maddeleri ve yakacak olmadığını ve bugünden un gereksinimi olduğunu bildirdi (s.171).
-23 Kasım-Özdemir Bey kullanılan boş mermilerin kullanılmak üzere toplanılmasını emretti (s.173).
-25 Kasım- Özdemir Bey, Antep Merkez Kurulu’ndan her gün odasının kapısına kimsesiz ve umarsız kadınların gelip yalvardıklarını, buna dayanamadığını ve hiç değilse gereksinimlerinin birazının karşılanmasını istedi (s.175).
-26 Kasım-Maraş alayı ve topları ile şehirdeki silahlı kuvvetlerle bağ kurularak bu gece Hacıbaba’ya saldırılacaktır (s.177).
-28 Kasım-Antep Cepheler Komutanı Özdemir Bey, 9. Tümen Komutanı Hayri Bey’e askerin yiyeceğini yarı yarıya indirerek 25 gün yetecek yiyecek sağladığını bildiriyor (s.177).
-29 Kasım-Tümen Komutanı Yarbay Hayri Bey, Özdemir Bey’e yazdığı mektupta o güne kadar gönderilen güvercinlerin ulaştığını bildiriyor (s.178).
-9/10 Aralık-Özdemir Bey, din bilginleri ve eşraf Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir dilekçe gönderiyor. “Dokuz aydan beri Fransızlarla dövüşüyoruz. Antep’te cami, mektep değil, baş sokacak bir kulübe bile kalmadı” diyorlar (s.186).
-16/17 Aralık-“Açız” diye bağrışanların sayısı artmıştı, Tüccar ve esnaf elinde bulunan fıstık, üzüm ambarlarına el konularak bütün fıstık ve üzümler toplanıp genel iaşe ambarına gönderildi (s.190), ve “Antepliler, yedi gün sonra açlığa yenilecektir” (s.191).
-19/20- Kürttepe Mektebi ve yöresi yoğun bombardıman altında kaldı. Sonunda okul yerle bir oldu (s.192).
-22/23- Özdemir Bey, Tabur Komutanlığına gönderdiği 547 sayılı yazıda, her ere 400 gram ekmek verilmesini, eksik kalorinin kuru üzümle sağlanmasını bildiriyordu (s.193).
-23 Aralık- 25/26 gecesi Hacıbaba ile Azez yokuşu ve Kurbanbaba gibi iki karşı yönden sabaha karşı saldırılacaktır. Bunda da başarılı olunamazsa ay sonuna kadar üçüncü bir girişim yapılacaktır. O zamana kadar açlığa dayanabilinirse ve başarılı olunabilirse, ne iyi (s.194).
Bu kısa alıntıyı şunun için yaptım :
Suyun yukarıdan aşağı akışında olduğu gibi olağan sayılan, kendiliğinden var sayılan bugünkü varlıklarımızın, değerlerimizin nasıl ve ne bedelle elde edildiğinin unutulmamasını istiyorum. Bunun toplumsal belleğimizde pekiştirilmesini, gönüllerimizde hepsi bir arada olmak üzere acı ile, sevinç ile ve de övünç ile yaşatılmasını istiyorum. Bu umuduma yardımcı olmak için bu alıntıyı yaptım. Düşünürüm ki bugün bunlara sahip olanlar, sahip oldukları bu varlık ve değerlerin nasıl kazanıldığını, karşılığında nelerin verildiğini iyi anlarlarsa, önleri boşa çıkınca bu günkü boş teneke örneğine benzer, ileri geri iç çekişmelerin aymazlığına düşmezler.
Osman Gökçe
25 Aralık 2020
Bir yanıt yazın