BİR ÇOCUK AĞLIYOR BABASINA
BİR ÇOCUK AĞLIYOR BABASINA
I
Sarayda saltanat
Firavunlar özentisinde
Firavunlara inat
Bir noksansız devam ediyor
Sarayın gerilerinde
Eli yüzü kirli bir adam
Çöp bidonlarını karıştırıyor
Eli çöp bidonunda
Aklı sarayda
Adamın aklı çok karışık
Karşı inşaatta bir işçi
Ya sabır çekiyor
Çakamıyor çakılacak yere
Çakıyor çiviyi kendi kafatasına
Ha bire ha bire
Vuruyor çekici
Bombalar patlıyor
Salâlar veriliyor
Bir çocuk ağlıyor babasına
Kimseler duymuyor
Kimseler görmüyor
II
Bilmem kaç binlik salonlarda
Kesesinin ağzı açık
Agelli, fistanlı Arap şeyhleri huzurlarında
Nikahlar kıyılıyor
Düğünler yapılıyor
Kuş sütü de eksik değil
Aylardır maaşları verilmeyen
Bebekleri kundakta
Kömür kaderli
Kömür işçileri
Kömür kenti Zönguldak’ta
Galerilere kapattılar kendilerini
Ölümle sözleştiler
Galeri önünde
Oğlu galeride bir dede
Avurdu çökük
Çukur gözleri delikte
Umudu bekliyor
Kömür dayanmaz
Kömür karası yasına
Titrek ellerine yapışmış
Bir çocuk ağlıyor babasına
Kimseler duymuyor
Kimseler görmüyor
III
Meydanlar kalabalık
Meydanlar nutuk çöplüğü
Hak arayanlara yasak
Bindirilmiş kıt’alara
Alkış çavuşlarına hak
Din iman umut pazarı meydanlar
Cennetin anahtarı satılır
Nurlu ufuklar satılır
Müreffeh Türkiye
Demokrasi
Özgürlük
İnsan hakları satılır
En albenilisi de malların
Mili iradedir
O da satılır
Bu pazarda yok yok
Müşteri dersen çok mu çok
Kapış kapış
Alan alana
Bayrak yırtılıyor
Bayraktan utanıyorum
Sınırlar kevgir gibi
Geçen geçene
Sınırlardan utanıyorum
Kürt Türk diye
Alevi Sünnî diye
Bilmem daha ne diye ne diye
Bölmüşler milleti
Milletten utanıyorum
Kentler içerden dışardan kuşatmada
Sokakları hendek
Hendekleri dinamit dolu
Gümbür gümdür patlıyor
Mehmetler Memolar
Söğüt dalı gibi düşüyorlar
Uzanıyorlar kara toprağa
Ölsün mü ulan ölsün mü
Ne de olsa
Siz insansınız
Onlar değil mi
Bir kadın bayrak asmış kapısına
Kırık dökük bir hanenin
Oturmuş ağıt yakıyor kocasına
Bayrağa sarılmış tabutu öpüyor
Bir çocuk ağlıyor babasına
Kimseler duymuyor
Kimseler görmüyor
Toprak dilsiz
Su sağır
Gökyüzü kör
Ülkem sen hepten kör mü oldun
Osman Gökçe
Baytaran, Zeus Kitabevi
Bir yanıt yazın