BİLMECE
BİLMECE Vardan yok yoktan var olmaz diyen büyük bilgeler Kayalara kazılan sevdalar nerede şimdi Tarih öncesi düşsel öyküler antik dizeler Tabletlere yazılan hülyalar nerede şimdi Şimdi kimlerde mitos sevdalar kimler bilecek Kimlerin gönlü eski aşkların burgacındadır Kim bilir kimler çokça ağlayıp azca gülecek Kurt kapanında çaresizliğin kıskacındadır Apollon Daphne imkansız aşkı bana mı düştü Nedendir
BİRPAY
BİRPAY Doğum bir Ölüm bir Doğumla ölüm arasında Ömür de bir Nedendir Birine bir ömürlük bile verilmezken Öbürüne bin ömürlük nimet Üreten kim Dağıtan kim Göç günü geldiğinde Atın araban Bineğin bir İç giysin dış giysin Gömleğin bir Yerin yurdun bahçen bağın Sarayın konağın Gömütün bir İhtiyaç fazlası mallarını Tanrıya rüşvet mi vereceksin Cennete gitmek
ÇAĞDAŞLIK
ÇAĞDAŞLIK Hayvanı hayvanla dövüştürenler Cezalandırıldı hapse atıldı İnsanı insanla dövüştürenler Şahlandı şah oldu şaha katıldı
KEM KİŞİ
KEM KİŞİ Kem kişinin ağzı ile kulağının arası Çok uzaktır dediğini duyamıyor bilmiyor Yeri göğü dolduruyor bağırtısı narası Yalanının dümeninin önü sonu gelmiyor
CENNET
CENNET Hevesini hayâllere bağlama Cennet burda cehennem de burdadır Yeryüzünde çok cennetler var ama O cennetler senin için zordadır
KIRMIZI IŞIKTAKİLER-İKİ-
KIRMIZI IŞIKTAKİLER-II- Kimi çarşaflı Kimi şalvarlı Kimisi Yaz kış sırtında aynı giysi Yarıya kadar açık başında Eskimiş bir başörtüsü Düştü düşecek İnce soluk uzunca bir entari Üflesen açılacak Sıcakta yanacak Soğukta donacak Bir bez torba asılı boynunda İçinde çöp boyunlu bir bebek Yani gelecek Yani geleceğimiz Büyüyecek Duran her arabanın Camına eğiliyorlar kırmızı ışıkta Onları
AŞKIN BEDELİ
AŞKIN BEDELİ Aşığın ödülü aşık olmaktır Göklere yükselen peygamber gibi Her aşkın bedeli aşık ölmektir Çiçeği besleyen kara yer gibi
KÖREBE OYUNCULARI
KÖREBE OYUNCULARI Geceler güneşe gebedir Bunu hep böyle biliriz de Oynadığımız hep körebedir Kör gözle yüzeriz denizde Osman Gökçe 11.05.2017
KIRMIZI IŞIKTAKİLER-BİR-
KIRMIZI IŞIKTAKİLER -BİR- İlkin, tarlasında doğduğu Firezlerinde dikenlerinde Yabanlarında yalınayak Tabanları kanayarak Büyüdüğü köyünde Arkadaşları arasında Gözü bağlı Düşe kalka koşan Diğerlerinin neşesi Hep o idi oyunun körebesi İlk gittiği okulda Okulun en uzaktan gelen öğrencisi Altı delik Çamurlu ayakkabısı Islak çorap Soğuktan uyuşmuş parmaklar Kızarmış kulaklar Yüzüne ayaz çarpmış Sümüklüsü sınıfın Otururdu yüreğine Arkasızlık
SEVGİ ÇAĞI
SEVGİ ÇAĞI Öğrenilir sanma öğrenilemez Sevgi bilgi değil bir varoluştur Mal gibi mülk gibi edinilemez Sevgi servet değil ruha doğuştur Bilgi unutulur servet kaybolur Sevgi gönüldeki düşmeyen sancak Kazanımlar biter varlık son bulur Sevenle yaşayan sevgidir ancak Bak simdi seninle konuşuyoruz Nergis topluyoruz dere boyundan Başına takıyor gülüşüyoruz Oyun oynuyoruz eski oyundan Şiir kitabımın içinde